Hakkımızda

2009 yılında, büyük bir hayal satıldı. Bir inşaat projesi, geleceğin modern ve akıllı  yaşamını vaat ediyordu. Bu projenin adı Morada projesiydi. Morada projesi, yaklaşık 54 dönüm arazide 780 konuttan oluşacaktı ve dairelerin metrekaresi 2 bin 500 TL’den başlayacaktı.

 

Proje başlangıcında ise proje sahibi Yapı Kredi Koray GYO bu projeyi iptal etti. Aynı araziyi Yapı Kredi Koray’dan devralan ve patronunun kamoyunda sansasyonel hareketleriyle bilinen fikret inan’ın sahibi olduğu Fiyapı ise  projede değişikliğe gitti. Konut sayısını 780’den 3 bin 160’a çıkardı. Metrekare fiyatları ise açıklanan kampanya ile 825 TL’den başladı. Morada’nın metrekaresi 2 bin 500 TL olacaktı, Fi-Yapı üçte bir fiyatına satışa çıktı.

 

Projenin şaşalı lansmanı, ve özenle hazırlanmış güven veren reklamları, hayalleri süsleyen modern daireleriyle ailelere;  mutlu ve huzurlu bir gelecek vaad ediyordu. İnsanlar bu hayale inandı ve neredeyse tüm daireler satıldı.

 

Fakat aynı dönemde hak sahipleri ilk şoku yaşadı. Bahçeşehir’de ifadesi ile satılan projeden Bahçeşehir ifadesi kaldırıldı ve proje Esenyurt arazisi içine dahil olarak başladı. İlk olarak hak sahipleri burada kandırıldı.

 

Ardından Fikret İnan’ın neden böyle daire artırımı yaparak projenin tüm dairelerini satmasının sebebi çok geçmeden anlaşıldı. Fikret İnan, topladığı paralarla projeyi ilerletmeyip aksine parayı lüks ve şâşalı hayatı için harcadı.

 

2010 yıllarında 32 milyon dolara Garip Ada’yı satın aldı. Ardından güncel dizilere, Fiyapı olarak sponsor oldu. Bu da yetmezmiş gibi İnönü stadyumuna sponsor olarak 8 milyon doları daha boşa verdi. 2009 ve 2012 yılları Fikret İnan’ın projeden topladığı paraları böyle çarçur etmesiyle geçti.

 

Tüm bunlar yaşanırken 2011’de projede imar usulsüzlüğü tespit edildi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından proje mühürlendi. Çünkü 2,5 emsal olan yere 30 katlı bina dikilmişti. Bu süreçte ise Fiyapı tapuları teslim etmek için beklenmedik ek ödemeler ( KDV iskan abınmanlık, tapu harcı ) talep etti.

 

Ardından projede işler giderek daha da kötüye gitti. Hem sürekli meydana gelen iş kazaları sebebiyle hem de Fikret İnan’ın fetö bağlantısı sebebiyle soruşturmaya dahil edilmesi sonrası proje belirsiz bir durumda kaldı ve inşaat tekrar mühürlendi sonra proje TMSF’ye geçti. Fikret İnan hapse girdi.

 

Fikret İnan bir şekilde cezaevinden çıktı ve projeyi tekrar devr aldı. 2022 yılına kadar Fikret İnan’ın cezaevinden çıkmasından başlayarak tüm bu süreçte hak sahibi mağdurlar olarak,  Fiyapı ve patronu Fikret İnan’la yüz yüze görüşme taleplerimiz hep cevapsız kaldı.

 

Üstüne üstlük inşaat ilerlememesinin yanı sıra, proje sahibi Fikret İnan’ın yine yeniden yaptığı usulsüzlüklerle yılan hikayesine dönüştü.

 

⁠Fikret İnan projeyi tekrar devr aldıktan sonra ilk iş, bir bilirkişi heyeti tuttu ve inşaattaki herşeyin kullanılamaz durumda olduğunu söyleyip, çelik kapıları, pencereleri, yangın kapılarını, küpeşteleri söktü ve sattı.

 

İnşaatı %70’i tamamlanmış olan projeyi tekrar %40’lara geriletti.

 

Bununla beraber şirket geçmiş yıllarda KDV’leri devlete ödemek üzere makbuz karşılığı topladığı paraları devlete ödemedi!

 

KDV’leri tekrar istiyorum kisvesi altında faturaların açıklama kısmında sözleşmemiz olmasına rağmen NATAMAM ve Dekorasyonsuz daire satışı yazarak haklarımızı gasp etmeye kalktı.

 

⁠İnsanlara ilamsız icra takibi başlatarak haberi olmadığı için itiraz edemeyenlere icra takibi başlattı.

 

Çoğu 2009 yılında dairesini almış yaşlı ve hasta insanları icraya vererek mağdur etti.

 

Mağdurları tehdit etti! Para ödemeyenlerin kapısına beton dökeceğim teslim etmeyeceğim dedi ve İnan’ın attığı noter onaylı hakaret tweetleri ve çirkin iftiralar, mücadelemizi daha da zorlaştırdı.

 

2022 yılında ise, mağdurların yaptığı kitlesel eylemler, ulusal medyada geniş yankı buldu. Hak sahipleri, dolandırıldıklarını ve haklarının peşinde olduklarını haykırdılar.

 

Haklarımız için hukuki mücadeleye başladık. Murat Kurum’la görüştük, meclise gittik, belediyelere dilekçeler verdik, CİMER’e başvurduk.

 

İşte bu süreçte bu hak arayan çoğu yaşlı mağdurlar için güçlü bir yönetim kurma ihtiyacı doğdu. Kurulacak yönetimin görev ve yetkileri, mağduriyetlerin giderilmesi ve projeyi tamamlamaya yönelik olacaktı.

 

İşte biz böyle doğduk ve Fiside Projesi İnşaat Bitirme mağdurlarını temsil eden yönetim olarak sizlere mağduriyet hikayemizi anlatmaya çalıştık.

 

Bu, sadece bir inşaat hikayesi değil; bu, hakkını arayan insanların hikayesidir. Bugün, geleceğimiz için birlikte mücadele etme zamanı.